Şeker bayramında anne ve babalarımız ziyaret için yola çıkıyoruz. Normalde bayramlar keşif ve geziler için oldukça iyi bir zaman. Ancak bu bayramı anne ve babalarımızın ellerini öpmek ve gönüllerini almak üzere yola çıkıyoruz.
İlk durağımız Kdz.Ereğli. Sonraki durağımız iseEskişehir olacak. Her ne kadar bayram ziyareti için gidiyorda olsak klasik olarak gezi hazırlığımızı yapıyor ve gerekli bir ekipmanları yanımıza alıyoruz.
Ereğli yolculuğumuz kısa ve rahat geçiyor. Anne ve babam gelişmizden son derece hoşnutlar. Onların mutlu olması bizleri de mutlu ediyor. Bayram kutlamalarımızı yaptıktan sonra biraz da sabırsızlıkla çevreyi gezmek için sabırlanıyoruz. İki yaşımdan Üniversiteye kazanıncaya kadar tüm hayatım Ereğli’de geçti. Buna rağmen pek çok yeri halen iyi bilmiyorum. Ancak bugün merak ettiğim ve özlediğim yerlere tekrar uğrayabilirim.
İlk durağımız Cehennem Ağzı mağaraları. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı mağaraya kendimizi tanıtarak içeri giriyoruz. Rehber ve orada tanıştığımız üç kişi bizimle epey ilgileniyor. Bizleri yanlız bırakmayıp bize hem bilgiverip hem de mağaraları geziyoruz.
Bu mağaraların Mitolojide önemli yeri var. Çoçukluğumuzda dinlediklerimizin yanında az kalacak ama hikaye kısaca şu şekilde:
Heracles’in ölüler ülkesi’ne indiği zaman karşısına çıkan Kerberos ise ölüler ülkesi’nin bekçisidir. Yaşayanların içeri girmesini engeller, ölü ruhların da dışarı çıkmasına izin vermez. Herkül, Kerberos’u yeryüzüne çıkardığında salyasının toprağa düştüğü yerlerde zehirli bir bitki olan Akonit (haşhaş) yetişmeye başladığı söylenir. Kimileri bu otu Kaplanboğan olarak isimlendirir. Ancak Olimpos tanrıları Athena ve Hermeias, Hades’ten çaldıkları görünmezlik maskını Herakles’e vererek ölüler ülkesi’ne görünmeden girmesini sağlarlar.
Burada üç mağara bulunmaktadır. Kilise Mağarası, Cehennem Ağzı Mağarası, Ayazma mağarası. İlk durağımız Kilise mağarası. Roma ve Bizans döneminde kilise olarak kullanılan mağara doğal mağara olmasına rağmen kayaların yontulması ile düzleştirilmiştir. Mağara aslında olması gereken Lahit bugün bulunmamaktadır. Mağara tavanının nasıl düzleştirildiği aşağıda görülmektedir.
Bizim ilgilendiğimiz asıl mağara Cehennem Ağzı mağarası. Mağara’da açık bir şekilde Kerberos’un kaya’daki resmini görmek mümkün. Biz halka açık kısmı dışındaki yere giriş için hazırlığımızı yaparken içerisi hakkında bilgi alıyoruz. Nuray’la birlikte ilk yarıktan içeri giriyoruz.İlk girişimiz dar bir koridor. İkinci giriş ise daha zor. Dar alandan geçerek üste doğru yol alıyoruz. Tavanın üstünde pişmiş toprakdan kap kalıntıları var. Ancak mağaradaki bu kol çöktüğü için devam etmediğini görüyoruz. Yüzeye yakın olmamız zaten çok da devam etmeyeceğini gösteriyor.
Cehennem Ağzı :
Son olarakda Ayazma Mağarasını ziyaret ediyoruz. Bu mağaranın bir kıyısında su göleti bulunmakta. Bu mağarada duvar ve tavanların düzeltilmiş olduğu gözlenmektedir.
Cehemmen Ağzı mağaralarında karşılaştığımız ve çevre hakkında bilgi veren memura teşekkürlerimizi ileterek orayı terk ediyoruz.
Kdz.Ereğli pek çok yönü ile bilinmekte ancak mitolojideki yeri, Roma ve Bizans’ın ve ondan öncesindeki tarihi görmek için mutlaka müzeyi ziyaret etmek şart. Türkiye’nin pek çok bölgesinde olduğu gibi maalesef arkeolojik kazılardan önce yöreye kaçak kazı yapan define avcıları erişip geri dönülmeyecek tahribata yol açıyorlar.
Zamanında ve bugün arkeolojik kazıların yetersizliği ve yerel yönetimlerin ilgisizliği yüzünden bugün Kral Yolu diye bildiğimiz ve çoçukluğumuzda üzerinde gezindiğimiz mozaik yol üzerinde bugün siteler bulunmakta. Ancak yine de şunu eklemekde fayda var,Ereğli bu konuda çok kayıp almasına rağmen şanşlı ilçelerimizden.