Erikli Yaylası ve Şelalesi

6
1857

Yine yoğun geçen bir haftanın Cumartesi gününe geldik. Ancak uykuyu özlemişim sanırım sabah geç kalkabildim. Aslında bugün gezelim mi , yoksa dinlenelim mi diye çelişkide kaldım. Sonra şehir havasında dinlenmemi olurmuş. Şelalelerin çoştuğu bu aylarda hemen karşımızda Yalova-Teşvikiye köyü üstünde bulunan Erikli Şelalesine oradan da Erikli Yaylasına gidip dinleniriz diyerek saat 11:00 gibi Biblo ile yola çıktık. Biblo bu saate kalınca umutsuzluğa bürünüp somurtmaya bile başlamıştı. Yola koyulunca bu somurtkanlıktan eser kalmadı elbette. Feribot’a binmemiz, Teşvikiye Köyü’ne ulaşmamız 12:30’u buldu..

Gezi Künyesi:
Tarih: 22 Mart 2008 (11:00-20:30)
Gezi KM (Gidiş-Dönüş) : 152 KM (Eskihisar’dan Feribotla geçiş yapıldığı takdirde)
Durak Yerleri: Erikli Şelalesi (Çift Şelaleler) – Erikli Yaylası – Delmece Yaylası

GPS Kayıtları:
En Yüksek Rakım: 719 metre – Delmece Yaylası
Şelale Rakımı: 480 Metre
Toplam Yürüyüş : Yaklaşık 9 KM
Haritamız:

Bu aylara Şelale ayları diyorum. Çünkü kar suları eriyip akarsuları bunun sonucunda da şelalelerin su akış miktarının en yükseğe ulaştığı aylar. Çoğu zaman yazın ziyaret edilen şelalelerin asıl güzellikleri kaçırılıyor aslında. Geçen yaz gittiğimiz Erikli Şelalesi ile şu andaki arasındaki farkı aşağıda gösterdim. Tavsiyem bu aylarda derelerin çoştuğu, şelalerin büyük gürültü ile aktığı bu ayları kaçırmayın. Haziran ayından sonra suyun akış miktarı ve hızı azalmakta.
Şelale’nin 21 Temmuz 2007‘de çektiğim fotoğrafı:

Şelale’nin bulunduğu yola giriyoruz. İn-cin top oynuyor. Bölgede sadece ben ve Biblo var. Aslında sevinmiyor da değilim..Şelale yolunda pek çok su kaynağı kuru yürümemizi engelliyor. Ağır ağır ama keyifli bir yürüyüşle Şelalenin merdivenlerine doğru geliyoruz. Biblo bu arada patilerini ıslatan su kaynaklarına hiç takılmıyor. Aslında bu tür küçük sular hoşuna bile gidiyor. Merdivenlerin başından şelalenin büyük gürültüsünü duyuyoruz. Biblo bu aşamadan sonra biraz tereddüt ediyor ama beni de izlemekten çekinmiyor. Nasıl olsa babacım beni korur diyordur.

Buraya çifte şelale demelerinin bir sebebide alt ve üst şelale olmak üzere iki tane şelalenin olması. Alt şelaleyi ummuduğum gibi gürül gürül şelale ile karşılaşıyorum. Bu şelale ağaçtan yapılmış iki seyir balkonundan izlenebiliyor. Ama şelale bu haldeyken ıslanmamakda elde değil.

Aşağı Şelale:Biblo ve Şelale’nin bir fotoğrafı:
Şelale’nin bir kaç fotoğrafı daha:

Biblo burada bulunmaktan hoşlanmayınca geri dönüşe doğru geçiyoruz.


Araçımızın yanına gittikten sonra orada biraz dinleniyor ve karnımızı doyuruyoruz. Sonrasında ise hemen aşağımızda bulunan Erikli Yaylasına gittik. Yayla’nın yukarıdan görüntüsü gözlerimizi şenlendiriyor. Bembeyaz çicek açmış meyve ağaçları ve yeşil çam ağaçları enfes bir görüntü sunuyor bizlere. Yanlarına gitmek can atıyoruz.

Yaylanın girişine aracımızı park ettikten sonra ben sırt çantamı hazırlarken Biblo yola koyuldu bile.

Yaylada gezindikten sonra çimlere kendimi atıyorum. Ancak Biblo yaylada keşife devam ediyor. Sonra o da bana katılarak yatıyor. Burada 1 saat yatıp kuşları, rüzgarı ve temiz havayı teneffüs ediyoruz.

Hafta içi yağışlardan dolayı yaylanın pek çok yeri su altında. Dinlendiğimiz yere giderken her iki botumda tamamen çamura gömülürken paçalarımda tamamen çamur oluyor. Biblo’nun ayakları tamame çamur içinde kalıyor. Neyseki Biblo şanşlı, pati ve ayaklarını derede yıkıyoruz.

Baharın işaretçisi olan çiçekler sadece ağaçlarda değil. Papatyalar, çiğdemler ve adını bilmediğim renk renk pek çok çiçek yeşil çimenleri süslüyor.

Erikli yaylasında 2 saat’i aşkın bir süre kaldık. Sonrasında Delmece yaylasına doğru yola koyulduk. Erikli Yaylası ile Delmece yaylası arasınındaki mesafeyi tam olarak ölçmedim ama sanırım 10 KM. Delmece yaylasına çıkış yoluda bir o kadar keyifli. Yolumuz üzerinde Küçük Dipsiz Göl ile Büyük Dipsiz Göl bulunuyor. Her iki gölüde aslında sevmiyorum. Daha önceki gelişlerimde de gölde fazla kalmadan hemen yola koyulmuştum. Nedeni ise gölün renginin berrak olmaması. Zaten bunlar balcık gölleri. Yaz, kış renkleri çamur renginde.

Küçük Dipsiz Göl Büyük dipsiz göl.
Yolumuzun üstünde onlarca küçük şelale bulunuyor. İşte bazıları:
Bu şelale ise yolumuzun üstünden geçiyor.
Geze geze gittiğimiz yolun sonunda Delmece Yaylasına varıyoruz. GPS cihazımıza baktığımızda deniz seviyesinden 719 metre yukarı olduğumuzu görüyoruz. Hava Erikli Yaylasına göre daha serin olduğu için bu sefer montumu giyerek yürüyüşe başlıyoruz. Aracımızı hemen Delmece Yaylası girişine park edip, yaylanın diğer ucuna doğru yürüyüşe başlıyoruz. Biblo burayı da çok seviyor. Biblo’nun zaten kriteri bol bol çimen, açık alan ve su olacak. Su derken dere, göl veya büyük su birikintileri olabilir. Biblo Hanım hemen koşturmaya başlıyor. Özellikle sulak çimen alanlar favorisi. Yaylada yazın kullanılan çok sayıda yayla evi bulunuyor. Yaylada yine yalnızız sanıryoruz ama ileride iki araç daha görüyoruz. Bunun dışında yaylada kimse bulunmuyor. Tüm yayla evleri haliyle boş. 2007 Haziran’da geldiğimde ise yayla evlerinde yerleşim başlamıştı.
Delmece yaylasında ise 45 dakikalık yürüyüş yaptıktan sonra güneşin kaybolması ile eve dönüş yolcuğuluğumuz başladı. Biblo ilk önceleri çevreyi pencereden izlerken, günün yorgunluğu ile uyumaya başladı. Eve geldiğimizde önce enerjik görünen Biblo neredeyse tüm akşam uyudu.

Bu gezimiz bol çimenli, düzlük alanlarda ve sulak çimlerde geçtiğinden Biblo’nun 10 üzerinden 10 vermesine sebep oldu. Ne kadar bacaklarımda ufaktan ağrı hissediyorsamda, enerji dolarak yeni haftaya hazır hale geldim.

Pazar günü tekrar gezeriz diye düşünüyordum ama havanın çok bulutlu olması ve puslu olmasından dolayı ayrıca bir gezi yapmadık ama Biblo’yla beraber Tuzla sahilde yürüyüşümüşü yaparak enerjimizi attık. Biblo şu saatlerde halen uyumakta ve gelecek hafta yapacağımız geziye enerji toplamakta.

6 YORUMLAR

  1. şimdi buralara gidenler çok şanslı; eski sarı topraklı yol asfalt,
    kent ormanı şelale arası yapılmış, adamın ayağına çöp batmaz
    2006 yılında çektiğim videoda yol bile yoktu

  2. temmuz ve eylül aylarında Delmece ve Karlık yaylalarına gittim

    delme ce yaylasında yerleşime pek müsaade edilmemekle
    birlikte uzak köşede yeni bir ev yapılmış, mevcut olan yerler
    ise hayvan barınağı olarak kullanılmakta
    bir de yayla giriş ve çıkış yerlerinde misafir karşılama yerleri
    yapılmakta.

  3. Cemil Bey,
    Delmece yaylasının girişinde epeyce bir ev var. Yaz aylarında oturan sayısı artıyor. Yaylaların çoğunda yabancılara ve yeni yerleşime müsade edilmiyor.

    Delmece’de yaylanın ortasında bulunan ev tam teşekküllü. Diğerleri ise yayla evi statüsünde..

  4. Bana göre de nerede o eski sarı toprak yol.Adamın ayağına çöp batırmayan o asfalt yol yüzünden elini kolunu sallayarak oraya gelen piknikçilerin oraya bıraktığı çöp dağlarını görmediniz herhalde.Orada o şelalenin ve suyun sesini dinlemek yerine oraya kadar çıkardıkları arabalarının teyplerininin sesini sonuna kadar açıp ta insanlara konser verenleri görmediniz herhalde.Yapmasınlar böyle yerlere asfalt yol filan.Orayı seven oraya saygı gösterenler gelsin.Bu onlar için zahmetli bir yol falan da olmaz.

  5. Son derece haklısınız. Maalesef nerede nasıl davranılması gerektiği son derece önemli. Doğaya gelipde herkesi rahatsız edercesine müzik dinlemek anlamsız geliyor bana. Doğayı dinlemek bazen de sessizliği dinlemek varken…İsmail Bey bunu da eğitimle yapacağız. Ben zaman zaman kibarca uyarıyorum. Ancak bu tür durumlarda uzakta kalmak içinde genelde gittiğim yerleri kalabalık olmadıkları mevsimde gidiyorum. Erikli Şelalesi ziyaretimde bu tenha zamanlarından biriydi..

    Yol yapmamak ise çok iyi bir çözüm.. Seven gitsin, kimse bir şey taşıyamasınki çöp olmasın…Yol yapmayın.. Bırakın toprak kalsın..

  6. biraz geç de olsa bir not geçeyim

    evet, eski yol sapsarı ve toprak, yer yer bıçak sırtı gibi
    kayalıktı.
    ne zaman ki yol stabilize çalışmalarına başlandı çalışanlar
    bile durumdan memnun kalmadı. neden çünki daha önceden
    buralara sadece bilenler geliyordu, olumsuz yol şartlarına
    rağmen . ama şimdi otoyol gibi oldu. daha fazla yan yollar
    kullanıma açıldı.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here