Hafta sonu aile ziyareti yapmaya karar verip Eskişehir’e doğru yola çıkıyoruz. Aslında Eskişehir’den Emineki köyü’ne gidiyoruz. Babamların yeni yaptığı bahçeyi ziyaret edip, çevreyi gezeceğiz.
Normalde Eskişehir-Ankara arası bozkır’dır. Polatlı’ya yaptığımız geziden bilirim derenin kenarında bile az miktarda ağa. bulunur. Buranın halkının bakış açısından mı yoksa iklim koşulları mı el vermediğinden çok az ağa. bulunur. Ben daha çok halkın eksikliği olarak görürüm. En azında su kenalarının ağaçlandırılması yapılabilir. Ancak derenin aktığı kıyılarda en azında kavak ağaçını zor görüyorsunuz.
Eminekin, Eskişehir Ankara karayolu’ndan Çifteler istikametine saparak gidiliyor:
Eminekin kuzeyinde doğan su kaynağı çevreye hayat veriyor. Suyun çok değerli olduğu bu bölgede su kanallarda aktarılıyor. Emineki’ne giderken Sakarya’nı kaynağının yanından da geçiliyor. Berrak kaynağın içinde balıkları izlemek mümkün.
Eminemin ve çevresinde pek çok ürün yetiştiriliyor. Ancak şekerpancarı en çok ekilen ürünlerden.
Babamların evi hemen kanal yanında. Evin hemen önünde Nuray’ın yaşında kavak ağaçları bulunuyor. Kanal’dan kısmen gelen derenin suyunda ise balıklar bulunuyor. Dere tarafına baktığınızda son derece sulak bir bölge. 20 metre ötede bulunan evin avlusu ise kurak..Bahçede bulunan üzüm bağılarını, kabakları ise hotrumla suluyoruz. Bu bölgede şartlar oldukça çetin aslında. Suyun çok değerli olduğu bölgenin hemen kıyısındayız.
Kanalın kıyısında bulunan tarlalar oldukça şanslı:
Çevrede birazda makro çekim yapıyoruz:
Ev’in avlusu:
Ev ve bahçesi:
Eskişehir’e dönüş yolumuzda yağan yağmur enfes kareler oluşturdu. Kısmen karelebildiklerimiz:
Eskişehir’e girişimiz ise bir harikaydı. Batan güneş’in otobanda oluşturduğu manzarada onlarca dakika yol aldık.