Anadolu toprakları insanlık tarihi boyunca çeşitli kavimlerin yaşamlarına sahne olmuş. Bugün bizim yolumuzda yer alan Frig’lerin başkenti Gordion’da bunlardan biri. Hitilerin zayıflayıp yıkılmasından sonra Trakya’dan boğazları aşıp İç Anadolu bölgesine Frig’ler İ.Ö.750 yıllarda İç Anadolu’y hakimiyetleri altına almışlardır. Özellikle Eskişehir, Afyon, Kütahya civarında dağlık bölgelerde yaşayan Frig’ler Uşak’a kadar uzanmışlardır. Gordion ise Friglerin başkenti olmuştur. Gordion bugün Ankara-Polatlı’ya yaklaşık 17km uzaklıkta bulunmaktadır. Kral Gordios tarafından kurulan Gordion şehrinde bugün Kral Midas’ın mezarı bulunmuştur. Aslında mezar’ın Kral Midas’a ait olduğu kesinlik kazanmamıştır.
Kral Midas’la ilgili pek çok efsane anlatılmaktadır. Kral Midas’ın kulaklarının eşşek kulaklı olduğu efsanelerde yer almaktadır. Pan ile Apollo’nun müzik yarışmasında Midas’ın Pan’a oy vermesi ve Tanrı Apollo’nun bir kul’un tanrı’ya oy vermemesini kabullenememesi yüzünden eşşek kulaklı olarak cezalandırılması efsanelerde yerini almıştır. Gerçekte ise Kral Midas’ın doğuştan asimetrik bir hastalığa sahip olduğu arkeolojik kazırlarda bulunan mezardaki kafatası yapısı incelendiği bulunmuştur. Bunun üzerine Kral Midas kafatasını kaplayacak bir şapka ile dolaştığı sanılmaktadır. Daima şapka ile kulaklarını bu şekilde saklayan Kral Midas hakkında da söylentilerde eşşek kulaklı olduğu bu yüzden bu şapkayı taktığı yayılmıştır.
Medeniyetler beşiği Anadolu’da dolaşırken onbinlerce yıl içinde yaşamış insalığa ait bulgular bulmak son derece mümkün. Biz 100 milyon yıl öncesine ait bulgudan henüz dün gibi olan 19.yy ait eserleri de bu topraklarda bulmak mümkün.
Gordion henüz kazıları tamamlanmamış bir alan. Bölgede pek çok tümülüs olduğu açıkça görünebiliyor. Kral Midas’ın tümülüs’ü son derece büyük. Hemen Kral Midas’ın tümülüs’ü karşısından bulunan Müze ise Frig’lere ait bulunan pek çok eseri barındırıyor. Bazı eserler ise Ankara Anadolu Medeniyetleri Müze’sinde sergilenmekte. Burada ise sadece fotoğrafları bulunmakta. Daha detaylı bilgiye http://kralmidasvefrigya.org adresinden erişmek mümkün.
Bugün kazıların pek çok Amerika’lı arkeologlar tarafından yapılmaktadır. Aslında bu oldukça düşündürücü bir durumdur. Ülkemizde arkeoloji’nin daha fazla desteklenmesi ve kaynak bulunması gerekliliğini düşünüyorum.
Ankara’ya çok yakın olan bu bölgeyi görmemek büyük kayıp olur. Buraya geldiğimde kısa sakallı, siyah bukle saçlarıyla olan Frig’leri hayal etmek daha kolay. Günümüzden yaklaşık 2500 yıl önce bu topraklarda yaşıyor, sanatlarını icra ediyor, bu toprakların güvenli olması sağlıyorlardı. Müze gördüğüm fibula’lar (süslü çatal iğneler) ile pelerinlerini nasıl tutturduklarını hayal etmek çok zor değil. Sikkeler, sanatsal çanaklar Frig’lerin yaşamlarını daha iyi hayal etmemizi sağladı.
Bu büyük tümülüs mezarının ahşap’tan olması büyük ilgi uyandırıyor. Maalesef mezarı uzaktan görebiliyorsunuz.
Biz gezerken Biblo müze’nin serin bahçesinde bizi uslu uslu bekledi.
İşte Frig’lerin Gordion’nun başkenti ve Kral Midas’ın mezarından kareler: