Görmek ve merak ettiğimiz çok yer var. Hani adını duyup merak edilen cinsten değil. Okursunuz ama gidip görmek, dokunmak istersiniz. Okuduklarınızı dair kanıtlar ararsınız. Yazılıkaya’da bizim için bu tür kanıt arama gezisi oldu. Tarihi topraklardaki binlerce yıl öncesine döneceğiz..
Yazılıkaya ilk önce adını duyurdu bize.. Sonra okumaya başladık.. Görünce ise çok gerilere gittik, bulduk kanıtları, inceledik.. Dokunarak yaşadık… inandık okuduklarımıza..Zamanda yolculuk böyle başlıyor. Hani okumadan giderseniz her şey sadece bir taş parçası ve biraz da hayret uyandırıcı olurlar belki. Oradaki yaşanmışları bilirseniz farklı.. Kaparsınız gözlerinizi, biraz rüzgarın etkisi, biraz havadaki güzel kokularla zihninizde yaşamaya başlarsınız..Binlerce yıl geriye gider duyarsınız oradaki mutluluğu, savaşı, kavgayı…
Gezimizin başlığı Yazılıkaya ama gezimiz çok şeyi içeriyor. Eskişehir çevresinde yaklaşık 240 Km’lik bir yolu kapsıyor. Bu gezimizde çok geçmişe gideceğiz. Yazılıkaya ve tarihini anlatmak buraya sığmaz. Biz bu yüzden sadece gezimizden söz edeceğiz.
Anadolu topraklarının her parçası tarih içeriyor. İster kurak ister ormanlık olsun. Her köşesinde pek çok insan soyu fevkalade yaşamışlar. Eskişehir, Kütahya, Afyon üçgeninde bu önemli bölgelerden biri.
Eskişehir Nuray’ın memleketi..Konaklama yerimizde annemle babamızın evi..Konaklama fevkalade. Evde güzel yemekler ve sıcak bir ortamdayız. Gezimiz bu şekliyle birden fazla amaç taşıyor: Anne babamızı görüyor onlarla hasret gideriyor, Yazıkaya tarihini yaşıyor, Eskişehir’i bir turist gibi gezip kareliyoruz..
Tarih gezimiz için yönümüzü Ankara yoluna oradan da Seyitgazi’ye doğru çeviyoruz. İşte Yazılıkaya gezimizin künyesi:
Gezi KM: 242 KM
Süre: 9 Saat
Yemek: Peynir Ekmek
Konu: Tarihi teneffüs etmek. Keşfedilmişi tekrar keşfetmek..
Gezi Öncesi Hazırlık: Frigler’i, Midas’ı okuyun okuyun okuyun..
Gezi Lideri: Biblo
İlk durağımız tabelalarını gördüğümüz Doğanlıkale oluyor. Bu ismin tarihi M.Ö.500’yıllara dayanıyor. Tüf’e yedi kattan oyulmuş yapı pek çok uygarlığa sahne olmuş. Tüf Frig vadisinden bol bol bulunan kolay şekil verilen bir kaya türü. Tüf yanardağın püskürttüğü kül,kum ve lav parçalarından oluşuyor. Gözeneklerden oluşan bu çökelti taşlar hafif ve kolay şekil verilebiliniyor.
Doğanlıkale oldukça etkileyici. Doğanlıkale ile Deveboynukale yanyana yer alıyorlar.
İşte kareler:
Doğanlıkale’de giderayak Doğan kuşunu ve yuvasını fark ediyoruz. Doğanlıkale’ye adını veren doğan kuşunu görmek etkileyici. Doğan’nın yuvasına konuşunu ve sonradan ayrılışını izliyoruz yavaşça ve keyifle. Arkasından yolumuz üstünden bulunan Gerdekkaya bölgesine geçiş yapıyoruz.
Buradan hemen sonra Yazılkaya anıtlarına geliyoruz. Buranın tarihini mutlaka okumanız gerekiyor. Okumadan bu bölgeye adım bile atmayın. Keyfini sürmek imkansız olur. İşte Yazılıkaya fotoğraflarımız:
Yazılıkaya çevresinde tam bir tur atıp tepeye, oradan da tekrar aşağıya iniyoruz. Tepeden çevrenin manzarası oldukça güzel. Tüf kayalar oyulmuş pek çok oyuk hemen göze çarpıyor. Yazılıkaya’nın arka cephesinden bulunan basamakların ne kadar hızla yıpranmış olduğu gözümüzden kaçmıyor. 1950’lerdeki ilk ölçümleme çalışmalarında basamakların durumu hiç de fena değildi.
Han ilçesine doğru yol alıyoruz. Han’nın tarihi de oldukça eski. Son yıllarda Anadolu Üniversitesi tarafından kazı çalışmaları sürdürülmekte ve tarih aydınlatılmakta. Diğer kazılar gibi bu kazılarda dönemsel yapılmakta ve son derece yavaş gitmekte. Sanırım sadece yazları 1-2 aylık bir çalışma şeklinde yapılıyor. İlçede bulunanlar yardımıyla kazı yapılan bölgeleri buluyor ve bilgi alıyoruz.
Han’nın yeraltı şehirleri son derece enterasan. Hemen kafa fenerlerimizi takıp yeraltı şehrine dalıyoruz..Hale kazıların sürmekte olduğu yer altı şehrinde eminim keşfedecek daha çok şey var. İşte kareler:
Han’dan ayrılırken yorgunuz. Çifteler yoluna çıkabilmek için iki köy ve toprak yoldan yol alıyoruz. Aracımızın arkasında bıraktığımız toz bu vadinin tozu…Aracımıza ve bize de bulaşıyor..
Akşam üstü yorgun ama büyük keyifle evimize varıyoruz. Biblo tarihin içindeki doğa’dan son derece memnun. Bizimle epey yürüdü ve keyif aldı. Şimdi ise her zamanki gibi uyuyor..
Merhaba vaktiniz almak isteyorum lakin yazmadan edemiyeceğim. Bu Biblo ne tatlı yahu. Maaşallah. Onu çok öpüyorum.
Turlarınızda çok güzel. Başarılar
Çok teşekkürler. Biblo ve bizler gezmekten büyük keyif alıyor ve güzel ülkemizi her gezide yeniden keşfediyoruz..
merhaba:
ben eskişehirden bir üniversite öğrencisiyim
hafta sonları arkadaşlarla sık sık kamp atıyoruz,
yazılı kaya civarında kamp yapabileceğimiz gözünüze çarpan bir yer var mı? merak ettim bilgilendirirseniz sevinirim…
Yazılıkaya Köye son derece yakın. Çevrede pek çok kamp için uygun alan var. Köy muhtarından yardım isteyerek kamp alanı belirlenmenizde fayda var.