Mayıs sonunda Osmaneli’den geçerken bir kilise ziyaretinde bulunmuş ve bu bölgede yöre halkından aldığımız bilgilerle bir kaç mağaraya uzaktan bakmıştık. Bu bölgedeki araştırmalar çok zayıf ve pek de tanınmıyorlardı. Sevgili Ali’nin de aklını çeldikten sonra tekrar bu bölgeye gelmeye karar verdik. İlk durak Osmaneli olsa da, bundan sonra Bilecik Yenipazar civarına yöneleceğiz.
Gezi künyemiz:
Tarih: 05.Haziran.2010
Süre: 11 saat
Mesafe : İstanbul’a 250 Km.
Biblo her zamanki gibi gezi sabahı olduğu için erkenden bizi uyandırdı. Arkasından Ali’yi Üsküdar’dan alarak yola koyulduk…Kahvaltı molası vs. derken saat 10:00 gibi ilk faaliyetimize başladık. Osmaneli’ne doğru yolda giderken tepenin üstünde gördüğümüz oluşum dikkatimizi çekti. Tabanvaya kuvvet yola koyulduk. Zorlu bir yürüşle tepeyi aştık ancak tamamı kovuk olan oluşumlar umudumuzu boşa çıkardı.
Tırmandığımız tepeyi diğer yandan geri indik. Ancak makilik epey bir canımızı okudu. Biblo bu arada benim kucağımda.. Onun yüzünden kollarım bir kas yaptı anlatamam. Tek kolumla Biblo’yu tutarken, dik yamaçta makilikleri tek elimle tutarak yamaçtan inme konusunda epey denemim oldu.
Osmaneli’ne vardığımızda hava iyice ısınmıştı. Saat 12:00 civarını gösterirken biz yola koyulmuştuk. Bu bölge çok iyi araştırılmadığı için elimizde yeterince de bilgi yok. Bu yüzden neyle karşılacağımızı da bilmiyoruz.
İlk araştırmalarımız kovuk çıkınca ekibi ikiye ayırmaya karar veriyoruz. Ali ile Nuray yamaçı araştırarak aşağı köye doğru inecekler. Biz Biblo ile araça geri dönerek Ali ile Nuray’ı vadinin aşağısından alacağız. Yön gösterici, üstün koku duygusuna sahip cesur köpek Biblo aracımıza bizi sağ salim ulaştırıyor ancak sıcaktan kaçıp aracın altına giren Biblo’yu ikna etmek o kadar kolay olmuyor. Soğuk su vaadi ile ikna sonrasında vadi’nin bitim noktasından Ali ile Nuray’ı alıp Yenipazar yönünde olan Harmanköy kanyon’una doğru yol alıyoruz.
Yol üzerinde Gölpazar’ında yemek yiyoruz. Kasaba lokantaları ilginç olabiliyor. Pek çok zaman enfes yemekler yedim bu lokantalarda. Kimi zamanda gülünç pek çok anım var. Gölpazar’ında ise son derece sıradan bir yemek yiyoruz. Yinede meraklı çok..Biz yabancılar gelince meraktan lokanta kalabalıklaşıyor. Karnımızı doyurduktan sonra Harmanköy’e doğru yol almaya devam ediyoruz.
Yolumuzun üstünde bulunan büyük bir kavuk veya mağarayı sadece uzaktan fotoğraflıyoruz.
Sonrasında Harmanköy’e varıyoru ve Yenipazar yolu üzerinden dönüşe başlıyoruz. Bu keşif yolculuğunda Ali ile dinlenerek yol alıyoruz. Çoğrafya oldukça ilginç. Bir yandan Kiraz ağaçları eşliğinde seyahat ediyoruz. Bir yan da ise sarp kayalık tepeleri gözlemliyoruz.
Jeolojik açısından hareketli olan bölgeyi karelediğimiz bu fotoğrafla kayıt altına alıyoruz.
Bölgeye yaptığımız bu keşif gezisinde epeyce bilgi topladık. Yorucu günübirlik bu gezimide bol bol sohbet ettik keyifli dakikalar geçirerek İstanbul’a geri döndük.