Nallıhan’nın Issız Yolları

0
907

Hep gitmek istediğimiz noktayı düşünürüz. Amacımız bir an önce oraya varmak ve yolu bitirmektir. Ben seyahatlarime biraz daha farklı bakıyorum. Varılmak istenen noktadan daha çok geçtiğim yollar üstündeki güzellikleri görmeye çalışıyorum. Bu sayede yolun geçtiği yerleşim yerlerini, kültürlerini ve doğal güzelliklerini tanıma fırsatı oluşturuyorum. Diğer bir yandan da amaç bir noktaya ulaşmak ise oraya gidilebilecek alternatif farklı yolları keşfetmeye çalışıyorum.

1998 yılında Mudurnu’ya için gittiğimde oradan Eskişehir’e geçmem gerekmişti.Mudurnu’ya gitmeden önce Eskişehir’e alternatif bir yolu oluşurmuştum. O zamanın haritasında zaman zaman tali yol olarak görülen yolu takip ederek Eskişehir’e gitmeye karar vererek Mudurnu’ya hareket ettim. İşte Abant-Nallıhan-Mayıslar-Eskişehir yoluyla ilk defa 1998 yılında bu şekilde tanıştım. Hani olurda fırsatınız olursa mutlaka alınması gereken bir yol. İç Anadolu’nun o kuraklığından uzak olan bu yol, farklı manzaraları farklı tatları tatmanızı sağlıyor. Yolu ne kadar zamanda alacağınız ise manzaraları ne kadar süreyle seyretmek istemenize göre değişiyor.

En son bu yolu 2007’de doğum günümde Biblo ile birlikte motosikletimizle almıştık. 7 Aralık 2008, Cumartesi sabahtan yola çıkarak, kar düşmeden bir kez daha bu leyifli yoldan seyahat ediyoruz. İlk durak klasik olarak Abant gölü. Abant gölünü Mudanya yolu üzerinden görüntülüyorum.


Abant’tan ayrılıp Mudurnu yolunu tırmandıktan sonra Mudurnu ilçesinin bulunduğu ovaya iniş başlar. 1300 metre rakıma sahip Abant’tan 780 metre rakımlı ova’ya aşağıdaki manzara ile iniliyor.


Ova’da yeni yeşeren ekinler bize eşlik ediyor. Bu yeşili çok severim. Tazeliği bir yandan da bu körpe ekinlerin bir an önce karla kaplanması gerektiğini hatırlatır.


Ovayı bitirip Nallıhan’a erişmek için yine 1,200 metrelik bir dağı aşmak gerekiyor. Biraz önce karşı dağlardan burayı seyrederken şimdi buradayız. Işık arkamızdan geldiğinden daha rahat kare alıyoruz. Geçen sene motosikletle yol alırken sıcakladığımızda suyumuzu içmek ve nefes almak için durduğumuz yerde yine duruyor ve bir kaç kare fotoğraf da buradan alıyorum.


Bu tepeleri aştıktan Nallıhan’dan sağa dönerek Eskişehir yoluna sapılır. Nallıhan ile Mayıslar köyü arasında ilgiçn doğa şekilleri sizi bekler. Aslında bu ilginç doğa şekilleri pek de hayra alamet değildir. Bu şekiller dağlardaki alüvyonların ovaya kayması oluşmuş erezyonu gösterir. Zaman zaman dik kayalık halinde görülen tepelerin çıplaklığı dikkat çeker.


Osmanköy’den sonra yolun sol tarafında Sakarya Nehri karşılar. Artık iklim farklaşmaya başlamıştır. Sakarya Nehri doğdu yerden, Karadeniz’e döküldüğü yere kadar çevresine hayat katmaya devam eder. Taşıdığı alüvyon’lar ve yumuşattığı iklim ile İç Anadolu bölgesinin kuraklığından eser bırakmaz. Yazın buradan geçerken Sarıkaya civarındaki yerlerde satılan sebze ve meyvelerden almadan geçmek olmaz. Doğrudan tarladan satışa sunulan domatesin ve salatalığın tadını az yerde bulunur. Hani vardır ya o doğal kokulu domates, işte burada bulabilmek mümkün.
Mayıslar köyünden sonra başlayan tırmanışın sonunda Hekim Dağı sizi karşılar. Hekim dağını aşıp aşağıda geçtiğiniz noktada Eskişehir’i görünür. İşte bu noktada iklim değişikliği öyle farklıdırki sizi bir anda İç Anadolu’nun sert iklimi ve kurak ortamı karşılar.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here