Soğucak Yaylasında Yeni Keşif

2
2403

Hafta içi zaman zaman gece yarılarına kadar çalıştık. Yoğun geçen bu haftanın stresini Ayasofya gezisi de yetmedi. Bizde Soğucak Yaylasına gitmeye karar verdik. Aslında bu dönem Yayla dönemi. İlkbahar havasına yeni kavuşan yaylalarda otlar kurumadan her yanın yem yeşil olduğu, çiçeklerin bol bol açtığı dönemdeyiz. Haziran’da kuruma başlar. Mart-Nisan’da da henüz ağaçlar yeşillenmemiştir. Bu yüzden, Mayıs ayında gidilecek yer seçiminde yaylaları daha ön planda tutuyoruz.

Biblo bu hafta inanılmaz iyi.. İnanılmaz, çünkü bir anda iyileşti. Şu şekilde oldu. Tüylerinin kısaltılmasını bel ve sırt sorunlarından doğru öteliyorduk. İyiye gidince tüylerini kısaltalım istedik. Tüyler kısalınca bizim kızın üzerinden büyük bir yük kalkmış olacak ki, rahatsızlığının psikolojik etkisi üzerinden kalktı ve bir anda sanki eski haline dönüverdi. Gerçi önlem için kısıtlamalar devam ediyor. Halen merdiven çıkmak, inmek, koltuğa  atlamak gibi eylemler yasak.

Amacımız Google Earth’ten gördüğümüz ve Soğucak Yaylası’nın güneyinde bulunan iki yaylaya gitmekti. Biblo uzun yürüyüşler yapamadığı için en fazla 7-8 KM’lik parkurlar planlıyoruz. Cuma akşamı GPS Koordinatlarını bu ulaşımı belirlemek için Google Earth’e bakarken bazı fotoğraflar gördüm. Bu fotoğraf bir mağara’dan ediyordu. Hemen Nuray’a da haber verdim. Sonunda o bölgeyi Nuray’la araştırmaya karar verdik. Gece geç saat olduğu için ASPEG’e haber vermek ve malzeme almak mümkün olmadığından yüzey araştırması ile sınırlı kalacaktık.

Gezi Künyemiz:

Yer : Soğucak yaylası ve çevresi
İlçe-İl : Sapanca – İzmit
Tarih : 10.Mayıs.2009
Süre : 8 Saat
Alınan Mesafe : 182 KM
Katılımcılar : Biblo, Nuray, Murat , Serhat
Harita:
Soğucak Yaylası Haritası

Sabah heyecanla yola çıktık. Öyleki kahvaltımızı bile araçta yaptık. Ne olur olmaz kamp malzemesi de yanımızda götürdük. Biblo dereleri ve tatlı su kaynaklarını sevdiğinden ona bir süpriz yaptık. Yaylaya çıkarken bulunan Şelaleye gittik. Biblo patilerini sokarak ve suyun tadına bakarak suyun tadını çıkardı.

Soğucak yaylasına ilk vadığımızda dün akşamdan çıkarttığımız haritaya göre yönümüzü tayin ettik. Araçımızı park ettikten sonra yürüyüş için hazırlıklarımızı tamamlar tamamlamaz, yaylanın kuzeyine doğru harekete geçtik. Kısa sürede alt yola çıktık. Bu aşamadan sonra yüzey araştırması için büyük bir alan bizi bekliyordu. Tahmini olarak fotoğraflardan çıkarttığımız manzarayı elde etmeye çalışarak alanı daralttık. Fotoğraflarda dikkatimizi çeken diğer bir özellikte mağaranın içinde su kaynağının akıp gittiğiydi. Bu durumda mağara içindeki su kaynağı bir vadi içinden akıp gidebilirdi. Yamaçta olduğunu sandığımız mağarayı bu bulgularla bulmak için ilk bulduğumuz vadiye doğru inişe geçtik. Serhat ile Biblo yorulduklarından dere kenarına bırakıp, Nuray’la dereyi yukarı doğru izlemeye başladık. Eğer mağarayı bulursan telsizle Serhat ve Biblo’yu yukarı çağıracaktık. Kısa bir süre sonra suyun kaynağını bulduk. Ancak ortalıkta mağara yoktu. Belki yukarı bölgededir diye Nuray’la araştırmayı sürdürdük ancak araştırmamız sonuçsuz kaldı.

Telsizle haber vererek Serhat’la Biblo’yu da su kaynağının yanına çağırdık. Dağdan fışkıran dere ve sudan dolayı yosunlanan taşlar güzel manzaralar oluşturmuş durumda. Burada dinlenip biraz enerji topladıktan sonra At Kırcası yaylasına doğru yürümek. Ancak Serhat kendini çok yorgun hissedince bu plandan vazgeçip, Soğucak Yaylasına doğru geri dönüyoruz. Mağarayı bulamadık, Soğucak Yaylasının kuzeyinde kalan yaylalara gidemedik.. Hal böyle olunca araçla aşağı yola inmeyi deniyorum. GPS’den gördüğüm kadarıyla ara bir yol uzaktan dolanarak da olsa var. İlk yolu deniyoruz ancak bu başarısızlıkla sonuçlanıyor. Güney’deki yolu deniyoruz ancak onda da çok ilerleyemeden geri dönmek zorunda kalıyoruz. Bu yolda Sırma Su İstasyonlarını denetleyen ekiple karşılaşıyoruz. Ekibe kendimizi tanıttıktan sonra mağarayı soruyoruz. Dediğimiz mağarayı bilmiyorlar ancak farklı bir mağara olabileceğinden söz ediyor. Yine heyecanlanıyoruz.

Kısa bir aramadan sonra mağarayı buluyoruz. Saat geç, ekipman yok. Ancak yine de mağarayı bulmanın sevincini yaşıyoruz. Serhat ile Biblo bizi dışarıdan beklerken, Nuray’la, ben sürünerek içeri girdiğimiz mağaranın ilk giriş salonundan ileri gidemiyoruz. Ancak bir daha haftaya keşif için gelmek üzere GPS koordinatlarını not edip eve geri dönüyoruz.

2 YORUMLAR

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here